REKLAMI GEÇ

TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİM NASIL YAPILANMALI

3 Haziran 2021 Perşembe

Değerli okurlarım, bir önceki yazımda; ülkemizde kısmen uygulanmış ve kanımca yanlış uygulanmış olan Avrupa Birliği “Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nın ne olduğunu ve devletimizin, bazı maddelerine şerh koyarak bu belgeyi imzalamış olduğunu aktarmıştım. Bu belge, bir Avrupa ülkesi kültürel, eğitsel ve toplumsal olgunluğunda olmayan ülkemiz için henüz uygun değildir. Yalnızca, bir gelecek ideali ortaya koyuyor olarak görülebilir. Bence de, er geç ulaşmamız gereken bir toplumsal gelişmişlik noktası için bir model olabilir. Çünkü demokrasinin yerelden başlayarak yapılanması gerekmektedir.

Bu konuya, ilkin bir sosyal medya ortamında ve Denizli Düşünce Kulübü sayfasında değinmiştim. Biraz da bu nedenle, bu konuyu gazetedeki köşeme taşımanın tam zamanıydı. Çalışmalarından alıntı yaptığım akademisyenleri tanımıyorum. Kendi bilgilerimin süzgecine göre, bu belgeye ilişkin bilgi aktarımları yanlış değildir. Ne var ki, ülkemizin bugünkü koşulları için uygun görüyorlarsa,  buna katılamam. Hedeflememiz gereken eğitimli, uygar ve gelişmiş bir Türkiye için gelecekteki model olarak ele alınması, uygun olabilir.

Bence devletimiz bu belgeyi hiç imzalamayıp, ülkemiz koşullarına uygun bir yerel yönetimler modeli geliştirmeliydi. Bunun için de, saydamlık ve katılımcılık devreye alınmalıydı. Son Büyükşehir Yasası’yla yaşamımıza girmiş olan bu kısmi uygulama, tümüyle yanlıştır. İl bazında büyükşehir yapılanması, kırsal yapılanma ve kırsal yerleşim olgusunu hedef tahtasına yerleştirmiştir. Oysa köy, kırsal alan olgusunu koruma ve kırsal kalkınma bizim için en önemli amaç olmalıdır. Çünkü ulusal kalkınmanın temeli, kırsal kalkınmadır.

Köy, köylülük ve kırsal alan; gıda üretimi sağladığı gibi, toprağa bağlılık değerlerini de içinde barındırmaktadır. Bir doğa korumacılık noktasına yeni yeni taşınıyorsa da, bu değerler bir ülke ve bir ulus için yaşamsaldır. Çünkü toprağa bağlılık, vatana bağlılığı pekiştirmektedir. Köyü, köylülüğü ve kırsal alanı; tüm değerleriyle besleyip korumak için, bir kırsal alan belediyeciliği modeli kurulmalıdır. Bunun için, belli sayıda köy bir kırsal alan belediyesi olarak örgütlenmelidir. Bu kırsal alan belediyeleri; kapsadığı köylerin mezra, tarla, sulama alanı ve otlaklarını da sınırları içine almalıdır.

Buna ek olarak, kırsal alan merkezi belediyeleşme modeli de gereklidir ve bir ya da bir kaç kasabadan oluşmalıdır. Buna ilaveten; büyükşehir statüsü alamayacak büyüklükteki kentsel yerleşimler de, mücavir alanlarıyla ve belki sulama havzalarıyla birlikte kentsel belediyeler modelinde yer almalıdır.

Gelelim büyükşehir statüsüne: İl bazında değil; metropolitan alanlar, yakın etki alanları ve belki sulama havzaları bazında yapılandırılmalıdır. Aslında durum gerektirdiğinde, sulama havzaları için başlı başına yönetsel birim ve idareler de kurulmalıdır. Bir de; turistik önem ve yoğunluğu yüksek bölgeler, büyükşehir statüsüne gereksinim duymaktadır. Örneğin; Bodrum yarımadası ve aynı turistik kapsam içinde yer alan yakın çevresi gibi. Böylece, bir turistik bölgede olması gereken; botanik bahçesi, hayvanat bahçesi vb. ortak kullanım ve cazibe alanları yaratılabilir.

Şimdi gelelim yerel yönetim özerkliği konusuna: Merkezi yönetimlerin güvenilirliğini sorgularım ama bu sosyo-kültürel yapıda, yerel yönetimlerin güvenilirliğini daha çok sorgularım. Demem o ki; verili koşullarda, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki yetki ve denetimi tümüyle kaldırılmamalıdır. Bu konunun ayrıntısına ve onama yetkilerinin dağılımına girmeyeceğim.

Değerli okurlarım; bu köşe yazımla birlikte, yoğun bir yazı sezonunun sonuna gelmiş bulunmaktayım. Her yaz üç ay yazı molası verdiğimi biliyorsunuz. Zihnimi dinlendirmek, bolca kitap okuyup araştırma yapmak ve deşarj olup yeniden şarj olmak için buna hep gereksinim duydum. Yine de belki; arada bir, zihni yormayıp daha kolay ve keyifle okunacak yaz yazıları yazabilirim. Bu kapıyı tümden kapatmış olmayayım. İleride yeni bir yazımda buluşma dileğimle esen kalınız, tatiliyle ve dinlencesiyle güzel bir yaz mevsimi geçiriniz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı