
SEVENLERİ ORHAN ŞENER’İ ANIYOR
28 Aralık 2017 Perşembe
Değerli okurlarım; biraz uzun tuttuğum bu köşe yazımı yakın arkadaşım, gerçek dostum, elektrik mühendisi olmanın ve TEDAŞ müdürlüğü yapmış olmanın yanı sıra büyük kültür insanı ve Türk Sanat Müziği üstadı olan Orhan Şener’i anmaya ayırdım. Çünkü onu kaybettik. Ona son görevimizi yapıp, onu Kayhan Mezarlığı’na defnettik. Allah’tan kendisine sonsuz rahmet ve ailesi başta olmak üzere tüm yakınlarına sabır ve metanet diliyorum.
Şimdi gelin, onu bir de diğer sevenlerinden, yakınlarından dinleyelim:
“1950 Kütahya – Simav doğumlu, Ankara Fen Lisesi ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu, aynı zamanda müzisyen canım dayım Mehmet Orhan Şener’i kaybettik. Çok üzgünüm. Yüzünden hiçbir zaman gülücük eksik olmayan, yüreği insan sevgisi ile dolu, sanata, tarihe, doğaya ve müziğe aşık bir “Simav Efe’si” daha sonsuzluğa gitti. Seni karşılayacak olanlara selam olsun. Yıldızlar yoldaşın, mekanın cennet olsun… Seni de hiç unutmayacağım.”
(Gökhan Selamet)
“Güle güle git Orhan abi. Ortalığı derle. Çengiyi çalgıyı toparla. Derneği kur. Çayı sıcak, biraları hep soğuk tut. Süleyman tiyatro diye tutturur, senaryo yazmaya başla. Dükkanı kapamayı ve Che’ye selam söylemeyi unutma!”
(Selma Zencir)
“Ölüm, adın kalleş olsun !… Bizi Orhan abisiz bıraktın. Bir kamyon simit alacaktın daha, oyun yazacaktın bize, niye vazgeçtin ki? Yıldızın bol olsun. Alamadığın simitler kadar. Gerçeği küçük, düşü büyük insan! İnsan gibi insan! Sen bizim Orhan abimizsin hep. Ama hep!”
(Süleyman Zencir)
“Sevgiyle, saygıyla, özlemle… Huzur içinde yat Mehmet Orhan Şener. Seni unutmayacağız.
“İsterdim ki bir güzel olsun
Herkesin bir gamzesine kandığı
Ve Orhan bir garip aşık olsun
Yarelerini hep onun sardığı”
(Mehmet Orhan Şener)
(1966 yılında lise yıllarında yazdığı bir dörtlük paylaşmak istedim. Hep derim, Orhan abi gizli bir hazinedir.) Şu an kimi son görüşü olduğunu bilemiyor ya insan, ölümün en acımasız tarafı bu… Bir kelime oyununda kelimenin anlamını tartışırken seninle, “yine uyduruyorsun Derya” diyordun ya Orhan abi, yine uyduruyor olmayı dilerdim, ama artık seni göremeyeceğim. Güle güle engin fikirli, sanatçı ruhlu, güzel yürekli insan. Güle güle Mehmet Orhan Şener abim, abimiz.” (Derya Verel)
“Güzel insan veda töreninde tüm dostlarını birleştirdi. Çalışma arkadaşları, meslektaşları, muhalifleri, sanat dostları, fikirdaşları, eş, dost akraba… Gelen, gelemeyen, uzak yerden gelen… Herkes. Tekrar ışıklar içinde olsun… Meleğe, Ahmet’e, diğer aile fertlerine sabırlar… Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş…” (Lerzan Süzük)
“Kimi insanlar gittiğinde boşluğu doldurulamaz… İnsanlığın, kitap sevgin, sanata olan sevgin, duruşun, yaşama insana bakışın, güzel yüreğin ile hep örnek oldun bana, bize… Üzüntümün tarifi yok. Yolun hep ışık olsun Orhan abi. Alışılan yaşam, rutinler, hiç tükenmeyecekmiş edasıyla alınan nefesler ancak bir ölüm gerçeği ile yüzleştiğinde kendine getirir insanı. Çok sürmez o da, sonra tekrar devam edersin oyuna. Unutursun. Ne vakte kadar? Bir gün özlem duygusu burnunun direğini sızlatıp da tekrar o farkındalıkla yüzleşinceye kadar…
Sevdiğin, iyi bildiğin, yıllardır süren dostluğunu zihninden geçirdiğinde tek bir kötü anı dahi anımsamadığın, tek bir gönül kırgınlığı yaşamadığından emin olduğun insanların yaşamda olduklarını, belki bir telefon mesafesinde olduklarını bilmen garip bir güven verir çünkü. O oradadır eminsindir…
Bugün mezarlıkta, cami avlusundan adımını gözyaşlarıyla atan insanlara bakarken bunları düşündüm hep… İyi anımsanmak, ardından kimsenin edecek tek olumsuz kelimesinin olmaması güzel şeymiş vesselam Mehmet Orhan Şener… Biz bugün bedenini bıraktık oraya ama öğrettiklerin, dakikalarca güldüğümüz esprilerin, tavrın, duruşun ve tabi kulaklarımızdan silinmeyecek gülüşünü aldık yanımıza. Onlar ve dahası her daim kalbimizde, bilesin!…”
“Ölür ise ten ölür, Canlar ölesi değil”
(Aslı Ertekin)
“Çok ama çok üzgünüm. Bu sabah öğrendiğim bir vefat haberi de sevdiklerimle ilgili. Sabah öğrendiğimde çok üzüldüm çokkk, çok hastaydı aylardır. Sevgili Kamil Tanrıverdi, sen ne iyi bir arkadaşsın. Aylardır taaa ortaokuldan beri arkadaşın Orhan Şener’in başındaydın geceli gündüzlü. Sevgili Orhan Şener; kalana, sevilenin ardından güle güle demek o kadar zor ki.. Başta H. Kamil Tanrıverdi, ailesi ve ’67’lilerin, Ankara Fen Liselilerin başı sağ olsun. Güle güle güzel insan, sevdiğim arkadaşım Orhan Şener. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Bunu söylemek ne kadar zor.”
(Güneş Caner)
Şimdi sizlere, Denizli’mizin en büyük Türk sanat musikisi üstadı Orhan Şener dostumun doksanlı yılların başlarında yazdığı bir şiiri sunmak istiyorum:
CAM BİLYE OYUNU
bir tel üzre serçeler
kanatları yelpaze
cam bilye oynuyorlar
bir çay sıra koyunlar
boynuzları bakışık
cam bilye oynuyorlar
bir gün boyu çocuklar
tozlanmış pabuçları
cam bilye oynuyorlar
semah içre dervişler
etekleri pervane
cam bilye oynuyorlar
çınaraltı aşıklar
yürekleri yusufçuk
cam bilye oynuyorlar
bir su başı söğütler
dal budağa dolanmış
cam bilye oynuyorlar
gök katında tanrılar
nasırlanmış elleri
CAM BİLYE YAPIYORLAR
(Orhan Şener)
Yeri doldurulamayacak dostumu, yeni yazdığım bu şiirimle uğurlamak isterim:
ORHAN ŞENER’E VEDA
dolunay gülümsemekti
özü sözü eğriyi düzü
şöyle geriden zekayla süzmekti Orhan
derine işleyen kumlu seda olmaktı
ezgiyle işlemek boşluğun suretini
sözlüğün yılmaz şövalyesi olmaktı Orhan
hazırola geçirmeydi sözcükleri
mekanik olana direnip seçmek meltem şiiri
cam bilye yuvarlamaktı acuna
hava temiz gök engin su duru Orhan
ören kim ağrısını yaşamın, yaparak cam bilyeler
duymak bilmek yaşamaktı
bu şiirseyen kaleme
“hız kesme heyecan veriyorsun” demekti Orhan
uzak yakın en dost olmaktı
yine gül Orhan abim
dolunay olsun yüzün
Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir
Yorumlar
Umarım bu kadar çok seveni olduğunu biliyordur Organ abim.Ve tabi senin gibi eşsiz bir dosta sahip olduğunu Yaşar abim. Kalemine ,yüreğine sağlık.