HAYBEDEN HİKAYELER
17 Temmuz 2012 Salı
Müslüman mahallesinde devlet eliyle kumar oynatılır ama
İçinde domuz yağı barındırır mı bilinmez, anlaşılan ki HELAL et olmadığından ötürü salyangoz satılmaz, sa-tı-la-maz bilader!..
Denediler, gördüler…
Vay efendim nasıl olur da kilise açılırmış…
Yok efendim camiye izin verilmezken, kiliseye yol verilirmiş…
Bir kıyamet, bir yaygara ki sormayın…
Açılım, dinler arası diyalog, hoşgörü, insanlık el ele filan hikaye…
Haybeden hikaye çünkü…
**
Hepsi Denizlili oysa…
Sokağımızdaki marketçi, esnaf, çiftçi, işadamı, akademisyen filan…
Belki çoğunu yakinen tanıyorsunuz, ama hiçbirinin gerçek kimliğini bilmiyorsunuz…
Çünkü konuşamıyor, söyleyemiyor, dillendiremiyorlar, alın yazıları gibi gerçek inançlarını…
Ben Hıristiyanım demek suç çünkü hala toplum nazarında…
Ak Parti’nin politikalarından cesaretle, ki az önce sıraladığım söylemlerden de güç alarak, bir kilise açalım demişler üç gün önce… üç gün sonra tabelayı indirmek zorunda kaldılar.
Bir Allah’ın kulu Ak Partili milletvekili çıkıp da açıklama yapmadı iyi mi?
“Durun kardeşim. Onlar da bizim vatandaşımız. Bu ülkede özgürlük diyen, ileri demokrasi diyen, kardeşlik, açılım diyen biz değil miyiz? Bunlar bizim toprağımız. Komşumuz, öğretmenimiz, esnafımız, hemşerimiz. Bırakın inansınlar, karşı durmayın, insanlık için el ele verin. Onlar da ibadetlerini yapsınlar” falan filan gibisinden…
Tabi Zeybekci’nin tivitırdan yaptığı bence kaçamak açıklamayı saymazsak…
Oysa Denizli’deki Hıristiyanlar nasıl da pas atmışlardı zati-alilerine…
Alın gol atın diye bağıra bağıra…
Açılımcı vekillerimiz, topu taça atmayı tercih etti…
4 vekilin hiçbirinden yapılan resmi yazılı veya sözlü bir açıklama yok konu hakkında…
**
Zeybekci deyince akılma geldi…
Tam Nihat Zeybekci’nin isminin bir kültür merkezine verilmesi üzerine tartışmalar çıkmıştı ki, birden Kilise tartışması geldi oturdu gündeme…
Oysa ben uzun süredir Nihat Zeybekci isminin Kahramanmaraş’ta bir yere verilmesi beklentisi içindeydim…
Bence Maraşlılar ayıp ettiler sayın vekile…
**
Vefa göstergesi ise yeni başkan Osman Zolan’a kaldı bu nedenle…
Denizli’ye yapılacak Kültür Merkezi’ne, halen yaşayan, ki Allah uzun ömür versin kendilerine, üç gün öncesine kadar Belediye Başkanı, şimdilerde çiçeği burnunda vekilimiz olan Nihat Zeybekci ismi verilmesi uygun bulundu Ak Partililer tarafınca…
Bence de uygun…
Hatta yetmez ama evet…
Onca Denizlili önemli isim var iken tutup Necip Fazıl Kısakürek gibi Türkiye’ye mal olmuş Kahramanmaraşlının ismi yerine, Yüzde yüz Denizlili Nihat Zeybekci’nin ismi verilmeli böyle yapılara…
Niye?
Denizlili!..
Denizli’nin yetiştirdiği bir isim çünkü!..
Ve fakat bu durum yetmemeli!..
Az mı dirsek çürüttü siyaset masalarında…
Mehmet Yüksel Siyaset Akademisi yakışır bence Pamukkale Üniversitesi’ne…
Ya Denizli’nin ilk kadın vekili ve bakanı Selma Aliye Kavaf’a ne demeli?
Selma Aliye Kavaf Yetiştirme Yurdu kötü mü olurdu memleketime?..
İnatla yineliyorum üstüne basa basa..
En baba ulusal kahramandan iyidir en kıytırık Denizlilinin isminin verilmesi Denizli’de yapılan yüzde 100 Denizlili yapılara…
Vefa İstanbul’da bir semt olarak kalmasın babında…
Made in Denizli,
Made By Denizli,
My Name is Denizli kardeşim!..
Are you understand me?
Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir
Yorumlar
sedat bey,tatilden döndünüz…hoş geldiniz aramıza..sizden tatile dair şöyle esprili ve keyifli bir yazı bekliyoruz..siyasete ve siyasilere boşvermiş olarak..hoşçakalın
Atina’da cami izni, Ayasofya’da ayine izin verilmesi ve Ruhban Okulunun açılması gibi konularda hükümetler arasında pazarlık konusu olan bir konudur.Bence de yanlıştır. Diyanet İşleri Başkanımız , Patrik Bartholomeos ile daha geçenlerde görüşüp, Hükümetin bu konudaki görüşünü yansıtan açıklamalar yaptı.
Yorumu yazan şahsın tarih,coğrafya, kitap, gazete okuduğunu sanmıyorum ama, bilgisinin olmadığı, fikrinin de olamayacağı bir konuda CHP’ye, İnönü’ye ve köşe yazarına hakaret etmesini kınıyorum.
Sayın Mehmet Topuz!
Ülkemiz insanlarının halen bir kısmının demokrasi, evrensel barış ve hoşgörü ve iyi niyet sınırlarının ne kadar uzağında olduğunun göstergesi olduğundan İBRETLİK bir örnek olarak, kendisine hem de RAMAZAN MÜBAREK GÜNDE hınçla, öfkeyle, sağduyudan uzak ve saygısız bir ifadeyle yaptığınız yorumu YAZARIMIZIN ONAYIYLA yayınlıyoruz…
YAZARIMIZIN CEVABI
İktidar yanlısı değil, gözleri kör olacak kadar aşığı olduğu ap açık ortada bu beyefendinin, ‘İslamiyet çağdaşlıktır’ vurgusuyla yaptığı hakaretler, kendisi ve kendisi gibi düşünen sığ, aymaz, iyi niyetten uzakta ve resmen yanlı bir tutumla İslamiyet’i savunurken Ramazan gibi kutsal bir ayda, ona buna küfretmeyi dindarlık sanıyorlarsa, onlara en güzel cevabı yaradan verecektir…
Saygılarımla
Sedat KURT
sende bu inönü ve chp zihniyeti oldukça senden yazar falan olmaz.madem o kadar meraklısın kiliseye evinin bir odasını kiliseye çevir çocuklarınıda gönder.sen hiçmi tarih okumazsın hiçmi araştırma yapmazsın.akp yi karalayacağım diye iğrençleşiyorsun.sana örnek vereyim.osmanlı zamanında kimsenin inancına karşılılmazdı.hristiyanların mahallerinde hırsızlık,cinayet olayları çok olur ama müslüman mahallelerinde olmazdı.sen kiliselerin açılma amaçlarını araştır bakalım.heryerde incil satmaya çalışan inanlar var denizlide.madem öle atinada cami açılmasına izin verilmiyor.onlara yorum yapsana.tabi onlar avrupalı çağdaş.asıl çağdaşlık islamdır.senin gibi örümcek kafalı kendini yazar zannedenler yüzünden denizlimidede karmaşalıklar çıkıyor.sen yazarlığı bırak pazarlarda limon falan sat.bu yorum yayınlanmaz biliyorum ama sen ve oradakiler okusun yeter bana.
2012 Mayısta kabul edilen yasayla her ilçenin arazisinin ’u yabancılara satılabilecek.Mardin ve Kilis İlleri hariç.(Buralarda çok sayıda kilise var)
Denizli merkezin de unu aldıklarını varsayalım, müslüman mı olacaklar?
Çözümü bilmem ama her yasa her yönü hesaplanarak çıkarılmalı.Buradaki konu aynı değil ama yasaya dikkat çekmek istedim.Ben mütekabiliyet aranmadan çıkan bu yasaya karşıyım.