NARGİLE…

İkinci Ticari Yol’da karşıdan karşıya geçtikten sonra, kaldırımda rastladığım Hüseyin Karahan ismindeki arkadaşımın beraberce çay içme davetini kabul ettiğimde, bunu nargile kahvesinde içeceğimizi tahmin edememiştim.
Meğerse kendisi zaman zaman nargile içmek için sebze halindeki bu mekana gelmeyi adet edinmiş. Bana da nargile içmeyi teklif ettiyse de, ömrümde hiç nargile içmediğim için bu teklifi kabul etmeyip; favori içeceğim olan “çay”da karar kıldım.

Boş bir yer bulup oturduğumuzda, gözüm duvarda asılı levhalara, resimlere, yazılara takıldı. Çerçeveli yazıların en ilginci “Sigara içilmesi yasaktır” olanıydı.
Hüseyin Karahan’ın söylediğine göre, bir içimlik nargile, beş ile on paket sigaraya eş değer geliyormuş. Bu bilgiyi TBMM Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün açıklamalarından öğrenmiş.

Bana buharı üzerinde tüten çay, arkadaşıma da nargilesi geldi. Bu esnada hoparlörden fon müziği olarak Türk Sanat Müziği geliyordu. Sonradan öğrendim ki, bu da bilinçli bir seçim imiş.
“Nargile yakar içersin, dumanıyla dertlerini üflersin” dedi Hüseyin. Sarhoş edici bir özelliği yokmuş. Günde ortalama bir nargile içilebilirmiş. Aşırıya kaçıp günde üç defa nargile içen tiryakiler olsa da, bu nadirattanmış.

Tömbeki has tütünden yapılırmış. Tütünler genelde İran, Irak, Mısır gibi ülkelerden gelirmiş. Nargile çeşitleri altmış küsur kadar varmış. Bunların içinde en ağırı kavunmuş.
Hüseyin’in anlattığına göre, nargile içenlerin her biri değişik yaş gruplarından olsa da; aynı yaşta kabul edilirler ve dahi mevki, makam farkı gözetilmezmiş. Nitekim savcı, emniyet müdürü ve kaymakamlar da bu sıfatlarından sıyrılarak bu ortamda yerlerini alabilirlermiş. Yeter ki herkes nargile içme adabını bilsin ve bu adap mucibince nargilesini içsinmiş.
Nargile içerken yüksek sesle konuşulmaz, çevredekiler rahatsız edilmezmiş. Nargile masa üstüne değil, yere konulur ve oturan insanın boyunu geçemezmiş.

“Bir tömbeki ne kadar sürede biter?” diye sordum Hüseyin’e…
“Ortalama bir saat on beş dakika sürer. Hızlı içersen zevk alamazsın. İlk defa içenlerde, içmesini tam olarak bilemediği için hafif bir baş ağrısı yapabilir” dedi ve ilave etti:
“Nargile içerken insanın ağzı kuruyacağından, nargilenin yanında “nane limon”dan sonra en çok çay içilir. Çay insanları birbirine bağlar.”

Çay bardağı, nargile tömbekisinin yanına konularak; sürekli sıcak kalması temin edilirmiş.
Nargile kahvesinde nargile içen her yaştaki insanlara baktığımda, kimisi tek başına derinlere dalmış düşünüyor, kimisi yanındakiyle sohbet edip iki beşlik bozuyor. Demek ki nargile ve sohbet;ayrılmaz bir ikili.

Nargile sadece bu tür mekanlarda içilen bir keyif aracı değil. Evinde düzeneği bulunan, hatta arabasının bagajında taşıyıp her mekanı nargile içme mekanına çevirenler de yok değilmiş..
Haa bir de “sipsi”yi öğrendim. “Kim milyoner olmak ister?” yarışmasına katılırsam belki “sipsi”yi sorarlar da cevaplarım.