ÖĞRETMENLİĞE ÖNLÜK ÇÖZÜM MÜ?

Bu fotoğrafı görünce Cumhuriyetin seçkin mimari özelliklerini taşıyan, geçmişte bir ilimizde Devlet Hastanesi doktorlarının toplu fotoğrafı sandım. Ancak biraz dikkatli bakınca sayın Milli Eğitim Bakanını görünce konuyu anladım.

Bakanlığımız bir çok sorunu çözmüş, artık öğretmenler derslere önlükle girince daha deneyimli, daha bilgili, daha güvenli oldukları mesajı verilecekmiş.

İçimden gülmek geldi ancak tebessümle yetindim.  Konu ile ilgili olarak sayın bakanın açıklamalarına bakmadan edemedim.

Sayın Bakan diyor ki;

“Öğretmenlik mesleğine dair aidiyet bağlarının ve güvenin adeta bir nişanesi olan önlüklerimiz, meslektaşlarımızdan gelen yoğun talep üzerine bugüne uyarlanarak yeniden tasarlandı.”

Ben de diyorum ki;

Sayın Bakan iş önlüğü ne zamandan beri öğretmenlik mesleğinin nişanesi oldu. Siz yıllarca sınıflara girdiğiniz halde hiç önlük giydiniz mi?

Sayın Bakan diyor ki;

“Önlük ustalığın simgesidir. Olmuşluğun, muktedirliğin, muvaffakiyetin simgesidir. İşe başlamış olmanın, çalışıyor olmanın, kolları sıvamanın, karşıdan görüldüğünde sorunları çözecek kişinin geliyor olduğunun, ben buradayım, bilgimle, tecrübemle, deneyim ve yeteneklerimle buradayım demenin temsilidir. Mesleğin güçlü temsiliyetidir.”

Bende diyorum ki;

Sayın bakan, evet önlük ustalığın simgesidir. Sanayideki torna ustasının simgesi, marangozun simgesi ama ÖĞRETMEN usta değil ki. Müzik öğretmeni önlükle ne yapacak? Türkçe öğretmenine önlüğün ne faydası olacak? İş atölyesindeki torna tesviye öğretmeni zaten önlük giyiyor. Ama o ÖĞRETMEN, usta değil. Resim öğretmeni boyalarla uğraştığı için zaten önlük giyiyor. Ama usta değil, ÖĞRETMEN.

Okul Müdürü okulda önlük ile mi  dolaşacak. Müdür önlük giymezse bilgisiz mi olacak, tecrübesiz mi olacak, yeteneksiz mi olacak.

Sayın Bakan, önlük giymek bilgeliği, deneyimi, yetenekli olmayı,mesleğin güçlü temsiliyeti ise bu durumda en başta işinize giderken sizinde önlük giymeniz gerekir. Çünkü öğretmenler sizleri örnek alacaklar.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yanıtı sayın bakan vermiş.

Şimdi, bana soruyorlar, ‘Her gün işe geldiğinizde giyecek misiniz?’ diyorlar. Bu konuda, çalışmalar devam ediyor. Böylece bürokratik bir cevap vermiş olayım.”

Evet sayın Bakan aynen bürokratik bir cevap verdiniz.

Konu kılık kıyafetten açılmışken saçı sakalı karışmış şekilde sınıfa giren öğretmenin verimli olacağını düşünüyor musunuz? Pantolonu boru gibi olmuş, her tarafı kırışmış kirli kot giyen, giydiği gömleği pantolonun dışında sallanan, giydiği pantolonu tenine yapışmış halde vücut hatları ortada olan, giydiği kıyafetleri yerlerde sürünen, başını örttüğünü düşünerek ağzı yüzü görünmediği için jest ve mimiklerinin öğrenciler tarafından fark edilmeyen, baloya gider gibi askılı kıyafetle sınıfa giren öğretmenlerle ilgili bir çözüm üretemediğimiz yerde önlük neyin çözümü olacak? Üstelik gönüllülük esasına dayalı olacaksa eğitime ne fayda sağlayacak?

Kıyafetle ilgili bir çok sorun olmasına rağmen; sadeliğiyle, şıklığıyla, günlük tıraşıyla, ayakkabı seçimine kadar özenli bir şekilde sınıfına giren, öğrencilerine her anlamda örnek olamaya çalışan bayan ve bay ÖĞRETMENLERİMİZLE gurur duyuyoruz.

Ancak bu öğretmenlerimiz önlük giymiyor.

Kılık kıyafet özgürlüğü bahanesiyle sınıflara pejmürde bir şekilde giren öğretmenlere de ÖĞRETMENLİĞİN ÖZEL BİR MESLEK olduğunu hatırlatmak isterim.

Bu sorunların çözümü de ne yazık ki yasa yönetmeliklerle değil.

ÇÖZÜM;

İYİ ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEKTE.

Umarım bu konuda ülkemizde siyaset üstü bir çalışma gerçekleşir ve İYİ ÖĞRETMEN yetişir.

Bu işi başaran Milli Eğitim Bakanını tarih yazar.