
RÜYA TABİRİ MASALI
28 Aralık 2021 Salı
Hava; hissedilen ondörtsantigratderece,
Mevsim; bulduğu yirmisekizinci aralıktan sıvışmış güz kaçağı.
Yer; kötü bir annenin çikolata sosuna bandırıp çocuğuna yedirmeye çalıştığı bozuk kek tadında bir ülke
Ruh; Pandemik, anemik, ağzında metal tadı, bohçası hazır, kaçıracak efe bekleyen kız
Zaman; kurutulmuş yeni bir hayal bahçesine daha 3 adım kala
Ayaklar baş, başlar ayak iken,
ben dedemin mezar taşını okuyabileyim diye Osmanlıca öğrenmenin dayanılmaz hazzını yaşar iken, cahillerin zalim, alimlerin cahil olduğu bir ülke varmış.
Bu ülkede de her 365 günde bir yeni zamana geçilirmiş ve ülkede yaşayan herkes kral hariç, yeni zamanda her şeyin birden güllük gülistanlık olacağına inanırmış.
Son adımı atıp öte zamana geçildiğinde her yeni zamanda, herkes hüsrana uğrarmış bir şey değişmediğini görünce, kral hariç!
Kral çok korumacıymış aslında;
Arazilerini garptan korumak için, şarka emanet edermiş.
Mesela sokakları korumak için, hayvanları tel örgülere hapsedermiş
Halkının beynini korumak için, yorulmasın diye, düşündürenleri demir parmaklıklara hapsedermiş
Toprak zarar görmesin, onu koruyayım diye, kökleri zarar vermesin diye ağaçları kesermiş.
Kadınları kendilerinden korumak için, onları eve hapsedermiş.
Böyle her yer hapsedilenlerle dolunca adaleti korumaya kalktığında suçluları koyacak yer bulamazmış, salıverirmiş.
Öyle her şey yer değiştirmiş ülkede yirmiiki zaman geçtikten sonra.
Suçlu dışarda, masum içerde
Alim yerlerde, cahil göklerde
Çalışan fakir, çalan zengin
Dini gani, ahlakı hani bir ülke olmuş gel zaman git zaman
Yine böyle zamanlardan yeni zamana iki adım kala, mavi gözlü, sarı saçlı, şimşek bakışlı bir eren girmiş bütün halkın rüyasına aynı gece, derin uykudalarken.
Ve parmağını uzatıp demiş ki;
“Uyanın, umut katıktır ana yemek değil, ben size tarifini verdim yemeğin, yaşamak istiyorsanız kendiniz pişireceksiniz, ben aşçılıktan emekli oldum, hadi kalkın mutfağa!”
Ertesi sabah bütün halk ülkenin rüya yorumcusu ihtiyarına koşmuş gözlerini oğuşturarak, kapıda yığın olmuşlar.
İhtiyar sakin sakin elindeki kitaptan kaldırmış başını, gözlüklerinin üzerinden bakarak şöyle demiş;
“Kıçınız açıkta kalmış…”
“Donmak istemiyorsanız, adamın dediklerini yapın!”
GÖZLERİN
……
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gün gelecek gülüm, gün gelecek,
kardeş insanlar birbirine
senin gözlerinle bakacaklar gülüm,
senin gözlerinle bakacaklar.
Nazım Hikmet RAN
Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir
Yorumlar
Çok güzel yazmışsın,gönlüne sağlık
Çok güzel anlatmışsın,gönlüne sağlık
Günümüzü ne güzel ifade etmişsiniz Kaleminize sağlık
ah ah içimi okumuşsunuz bu güzel dünyaya bu güzel ülkeye hüzün ağır geliyor bize artık değil mi? Umut istiyoruz coşkulu neşe dolu zamanlar istiyoruz onun için de leblebiden nem kapıyoruz sanki….