REKLAMI GEÇ

Otel odasında gelen ölüm

Otel odasında gelen ölüm

Antalya’da 5 yıldızlı otelde boğulan 4.5 yaşındaki Tarık Kadir Bayram, dün gece Denizli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı ve otopsisi yapıldı. Otelde ölen oğlunu toprağa veren baba Yalçın Bayram, otelin ihmalinin sonucu oğlunu kaybettiğini iddia etti.

/ DENİZLİHABER / 16 Haziran 2009 Salı, 21:58

Antalya’da 5 yıldızlı otelde boğulan 4.5 yaşındaki Tarık Kadir Bayram, dün gece Denizli Devlet Hastanesi morguna kaldırılarak otopsisi yapıldı. Otopside minik Tarık’ın boğularak can verdiği tespit edildi. Antalya’nın Kundu Bölgesi’nde villa tipinde bulunan ve geçen Cumartesi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından hizmete açılan Males Otel’e 9 aylık ve 4.5 yaşındaki iki çocuklarıyla birlikte yerleşen Sibel-Yalçın Bayram çiftinin tatili acıyı da beraberinde getirdi.

Bugün Ulu Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Asri Mezarlık’ta toprağa verilen, 4.5 yaşında boğularak hayatını kaybeden Tarık’ın babası Yalçın Bayram, “Ben Çal ilçesine bağlı İsabey Köyü’ndenim. Ancak Almanya’da yaşıyorum. Tatil için burayı seçerek geldik. Otelin kapısından girdiğimizde görevliler bizim 2 çocuklu olduğumuzu ve çocuklarımızın küçük olduğunu gördüler ve bize bu odayı tavsiye ettiler. Biz de oteli ve yerleşimini bilmediğimiz için yerleştik. Zaten odaya girdiğimizde çok yorgunduk. Aşırı yorulmuştuk, çünkü yoldan gelmiştik. Yerleştiğimiz yerde havuzun bulunduğunu gördük ve terasa çıkarak uyuyakalmışız. Uyandığımızda çocuğumuzun boğulduğunu gördük. Biz uyurken kendisi havuza gitmiş, ancak havuzun derinliğinin levhası yoktu. Biz bu havuzun da 1 metre olduğunu bilmiyorduk. Bilsek zaten tedbirimizi alırdık. Dikkat ederdik. Bizi de uyarmadılar. Normalde otele yerleşen kişilere oteli ve odalarını anlatmaları lazım. Ama bunu da yapmadılar. Biz uyuduğumuz sırada çocuk, 1 metre derinliğindeki havuza girip boğulmuş. Bu tip yerlerde çocuklar için standart havuz 35–40 cm’yi geçmez. Havuzda su ağzına kadar doluydu. Benim oğlum otelin ihmali yüzünden vefat etti. Açıkca söylüyorum bizim de hatamız oldu. Bizim tek hatamız uyumamız oldu. Çünkü çok yorgunduk. O benim oğlum değil aşkımdı. Benim uğurumdu. Olay 4–5 arası oldu. Ama daha sonra levha olmayan yere levha koymuşlar. Türkiye’de insan hayatı bu kadar ucuz ve işletmeler bilinçsiz. Hadi bizim çocuklarımızı görmedin be adam hiç mi kayıt yaparken pasaporttaki çocuk ve yaşlarını görmedin. Otelden şikayetçiyim. Bu cenazeden sonra bu olayın takipçisi olacağım. Biz Almanya’da yaşıyoruz. Buranın hukukunu bilmiyoruz. Ancak Antalya Savcılığı’na ilk önce şikayet edeceğim. Benim paraya ihtiyacım yok. Parayla bir işim yok. Kimseden tazminat da istemiyorum. Ancak çocuğum yattığı yerde rahat yatacak. Babası onun bütün haklarını arayacak. Antalya’da olmazsa eğer istediğimiz, sonra bu boyutu akrabam avukat aracılığıyla Almanya’ya, gerekirse AİHM’e kadar taşıyacağım. Yani suçlarını kabul edene kadar mahkemelerde bunlarla uğraşacağım. Bu konuyu mutlaka çözeceğim. Size istesem fotoğraf veririm ama benim aşkım olduğu için ve ben şu an insan haklarımı kullandığım için cenazeden fotoğraf çekmenizi istemiyorum. Oğlumun fotoğrafının yayınlanmasının da istemiyorum. Oğlumu güzel yaşatacaktım. Onu en iyi yerlerde okutup yetiştirecektim. Gazete köşelerinde çıkartıp ne ona saygısızlık yapmak istiyorum ne de ömrüm boyunca o gazete köşesinde çıkan haber ve fotoğrafla anmak istiyorum. Anlayışlı olun, olmazsanız siz hangi dilden anlıyorsanız konuşuruz. Bundan sonra hayatımda, oğlumun rahat yatması için ne gerekiyorsa yapacağım. Dünya’da nereye gidilmesi gerekiyorsa gideceğim. Ben güçlükle ayakta duruyorum ancak yargıyı da bozmak istemem. Sadece siz bizi düşündüğünüz için buraya geldim. Bu açıklamayı yaptıktan sonra, dinimizde de cenaze özeldir, çekilmesini istemiyorum. Artık beni oğlumla baş başa bırakın” diye konuştu.

 < ?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />

 

 

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı