Denizli’de eşi tarafından katledilen genç kızın annesi feryat etti

Pınarkent Mahallesi’nde babasının evinde yaşayan A.E.I (24) ile eşi Elif I’yı (18) öldürdü (18), babası H.I’yı ise yaraladı.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlının, emniyetteki ifadesinde, uyuşturucu tedavisi gördüğünü, bir süre önce akrabalarının yanına gittiğini, kürtaj konusunun geçmesi üzerine eşinin çocuğunu aldırdığından şüphelendiğini belirttiği, eşini babasının evine götürdüğü sırada kendisini kaybettiğini, neler yaşandığını hatırlamadığını öne sürdüğü öğrenildi.

İfadesine başvurulan zanlının annesi N.I’nın ise evdeki tartışma sırasında kürtaj konusunun geçmediğini söylediği öğrenildi.

– “Kızım çok istedi ben de kıramadım”

Hayatını kaybeden kadının cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından aile yakınları tarafından alınarak Pınarkent Mahallesi’ndeki aile evine getirildi, helallik alındı.

Cenaze, toprağa verilmek üzere Afyonkarahisar’ın Çay ilçesine bağlı Koçbeyli köyüne götürüldü.

Ölen kadının babası Adem Çimen, gazetecilere, kızının tekstil fabrikasında birlikte çalıştığı kişiyle evlenmek istediğini, 17 yaşında olması nedeniyle düğün yaptıktan 1 yıl sonra nikahlarının kıyıldığını söyledi.

Çimen, “Bizim rızamızla evlendiler. Kızım çok istedi ben de kıramadım. Severek evlendiler. Katilin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Devletimize güveniyorum. En ağır cezayı alsın istiyoruz. Bir baba olarak çok kötü durumdayım. Çok üzgünüm. Evladım benim canım.” diye konuştu.

Anne İpek Çimen de “Ben çocuğumun hakkını savunmak istiyorum. Çocuğumun kanı yerde kalmasın istiyorum. Yatsın cezasını çeksin istiyorum. Kızım çok gençti. Nasıl kıydılar?” dedi.

EĞİTİM BİR-SEN’DEN TEPKİ

Pınarkent Mahallesi’nde 18 yaşındaki Elif I‘nın kocası tarafından öldürülmesine tepkiler büyüyor. Eğitim-Bir-Sen Denizli Kadınlar Komisyonu Başkanı Nuran Özbellek, yaptığı yazılı açıklama ile cinayete tepki gösterdi.

Özbellek, “Daha 20 yaşında bir kadının eşi tarafından vahşice katledilmesi vicdan sahibi insanlarımızın yüreğini dağlamış, böyle bir vahşetin insan vasfına sahip birisi tarafından nasıl işlendiği ise akıl ile izan edilememiştir. Bir masumun canına kıymak bütün insanlığı katletmekle aynı şeydir. Tasarlayarak ve taammüden işlenen her cinayet gibi bu vahşeti ortaya koyan cani en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Asıl olanın ise, bu tür cinayetlere bizleri götüren sebepler neler ise bunların üzerinde ciddiyetle kafa yorup, bu sebepleri ortadan kaldıracak toplumsal gerçekliğimiz ve değerlerimizle uyumlu çalışmaların hayata geçirilmesidir. Nitekim bu toplumun anılan sebeplerle kan dökülmesine, başka canların yitip gitmesine tahammülü kalmamıştır. Önlem alınmazsa bu süreç ya toplumsal infialler ya da toplumsal tefessühle sonuçlanacaktır” dedi.