Sokağa çıkamayan gençlerin ruh sağlığı değişebilir

Çocuk ve Genç Psikiyatri Uzmanı Dr. Nazlı Kapubağlı Çetin, koronavirüs döneminde uygulanan 20 yaş altı sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle uzun süre evden çıkamayan çocuk ve gençlerin ruh sağlığında değişiklikler gözlenebildiğini ifade ederek ailelere bu konuda önerilerde bulundu.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 8 Temmuz 2020 Çarşamba, 10:25
Koronavirüs dönemindeki bilinmezlik ve belirsizlik, okulların zamanından önce kapanması ve daha sonrasında gelen 20 yaş altı sokağa çıkma kısıtlamalarının çocuk ve gençlerin ruhsal durumlarını etkilediğini belirten Denizli Devlet Hastanesi Çocuk ve Genç Psikiyatri Uzmanı Dr. Nazlı Kapubağlı Çetin, bu dönemde çocukların ruhsal sağlıklarının korunmasının, fiziksel sağlıklarının korunması kadar önemli olduğunu söyledi.
SORU SORMASINA İZİN VERİN
Ailelere önerilerde bulunan Çetin, “Çocukların ruhsal sağlıklarının korunmasının, fiziksel sağlıklarının korunması kadar önemli olduğu açıktır. Bu süreç içinde çocuğun soru sormasına izin verilmeli, yaş gruplarına uygun kısa ve net cevaplar ile çocukların soruları cevaplanmalı, tekrarlayan sorulara veya karşı çıkmalara karşı sabırlı olunmalıdır. Kaygılarını yatıştırmak için gerçekçi olmayan sözler verilmemeli, belirsizliği süren konular ile ilgili vaatlerde bulunulmamalıdır” dedi.
Ev içerisinde öncekine göre daha fazla vakit geçirileceği ve evden sürdürülen eğitim ailenin denetiminde geçtiği için zaman zaman çocuk ve ebeveyn çatışmalarının olabileceğine değinen Çetin, ebeveynlerin bu durumlarda sakin ve uzlaşmacı tavırlarını sürdürmelerini istedi.
SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARTTI
Gençlerde koronavirüs sürecinde sosyal medya kullanımının arttığını aktaran Çetin, “Kısıtlamalardan dolayı cezalandırılmış hissedebilen gençler, iletişimlerini sürdürebilmek için teknoloji ve sosyal medya kullanımlarını arttırabilirler. Bazı gençler ise durumu reddederek yok sayabilir ve yaşamlarında herhangi bir değişiklik yapmayı kabul etmeyebilirler. Bu gibi durumlarda gençlerin duyguları normalleştirilmeli, durum kendilerine gerçekçi çerçevede açıklanmalı ve ebeveynler ile gençlerin ortak kararları ile günlük rutinler ve alınacak önlemler düzenlenmelidir. Okul hayatının kaybından kaynaklanan akran iletişiminin azalmasının önüne geçmek için teknoloji ve sosyal medya kullanımı ile ilgili kurallar yeniden düzenlenmelidir” diye konuştu.