FETÖ/PDY darbeci askerler davasında Jandarma Komutanı Yıldız ifade verdi

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili askerlere yönelik açılan 41’i tutuklu 60 sanıklı davanın 2. duruşması EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde devam ediyor. Duruşmanın bugünkü bölümünde tanıklar dinlendi. Günün en önemli tanığı İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cengiz Yıldız idi. Yıldız, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını, darbeci askerleri nasıl teslim aldıklarını dakika dakika anlattı.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 22 Şubat 2017 Çarşamba, 17:44
Mahkeme heyeti, duruşmanın sabahki oturumunda 11. Komando Tugayı Ulaştırma Oto Bölük Komutanı Astsubay Mehmet Sandıkçı, Ulaştırma Astsubay Mehmet Sarıoğlu, 15 Temmuz’da tutuklu sanıklardan Üsteğmen Ferdi Acar’ın ev eşyalarını Söke’den Denizli’ye taşıyan nakliyeci Mithat Demir ve darbe girişimi gecesi Çardak’ta askeri aracın üzerine çıkarak askerlerin havaalanına ulaşmasına engel olmaya çalışan Elif Sarı’nın bilgilerine başvurdu.
15 TEMMUZ KAHRAMANI ELİF SARI TANIK OLARAK DİNLENDİ
15 Temmuz gecesi Çardak’ta askeri aracın şoför maline geçerek askerlerin hava üssüne ulaşmasına engel olmaya çalışan Elif Sarı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “sokağa çıkın” talimatıyla kendilerini askeri konvoyun önüne attıklarını belirtti.
Sarı, “Akşam saatlerinde televizyon izlerken darbe olduğunu öğrendik ve Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile ilçedeki AK Parti önünde toplandık. Saat 01:00 sıralarında havaalanına gittiğimizde karşımızda askeri konvoyu gördük. Askeri aracın kapısını kontrol ettim. Açık olduğunu fark edince şoför mahalline çıkmak istedim. Askerlere ‘Siz bu vatanın evladı değil misiniz? Yoksa FETÖ’nün köpeği misiniz?’ diye sordum. Sonra karşılıklı mücadele oldu. Askerlerin bu hale düştüklerine çok üzüldüm. Bazılarının gözü yaşlıydı” dedi.
JANDARMA ALAY KOMUTANI YAŞANANLARI ANLATTI
Darbeci askerler davasının 2. duruşmasının ilk celsesine İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cengiz Yıldız’ın anlattıkları damgasını vurdu.
15 Temmuz gecesi saat 22.30 sıralarında nöbetçi amir olan Astsubay Mithat Öztürk’ün kendisini aradığını ve Genel Kurmay’dan bazı harekat emirlerinin geldiğini söylediğini ifade eden Albay Yıldız, “Harekat ‘Yıldırım’ ibareli emirlere reaksiyon göstermemesini istedim ve hemen geleceğimi, hiç bir şey yapmamalarını, beni beklemelerini söyledim. Bu sırada Valimiz aradı. Tanklardan ve İstanbul’da köprüdeki hareketlilikle ilgili bilgimin olup olmadığını sordu. İl Jandarma Komutanlığı’na geçtiğimde nöbetçi amiri elinde üç tane harekat yıldırım olan emirle beni bekliyordu. Odamda bunları incelemeye başladım. 1. emir Ankara Garnizonu’nda atanan bütün personelin derhal göreve başlamasıyla ilgiliydi. 2. emir hazırlık ikazı ve birim intikali konulu emirdi. 3. emir karargah sorumlularının belirlenmesine yönelikti. Bu emirlerin altındaki imzaların görevdeki komutanlara ait olmadığını gördüm. İncelerken olağandışı bir şey olduğunu, tanklarla bağlantılı olabileceğini düşündüm. Bu sırada nöbetçi amiri, yurt genelinde 16.07.2016 tarihinde sıkıyönetim ilan edildiğine dair emri getirdi. TSK’nın hukuka, demokrasiye, milli iradeye bağlı olduğunu düşündüğüm için bunun TSK dışında başka unsurlarca yapılan bir kalkışma olabileceğini düşündüm. 23.10 civarında Vali’yi aradım. Milli iradeye bağlı ve milletin emrinde olduğumu, bu anlamda kendilerinin de emrinde olduğumu bildirdim. 23.30’da tekrar Vali’yi aradığımda Çevik Kuvvet’te olduğunu söyledi ve oraya gittim. 24.00’te Tugay’dan bazı araçların çıktığını öğrendik” dedi.
“KRİZ MASASI OLUŞTURULDU, OLAYLARA MÜDAHALE EDİLDİ”
Bu gelişmelerin ardından Vali, Emniyet Müdürü, Başsavcı ve Hava Alanı Komutan Yardımcısı’ndan oluşan kriz merkezine gittiğini belirten Albay Yıldız, “Önce havaalanı devre dışı bırakıldı. Elektrikleri kesilip yakıtların boşaltılması sağlandı. Malatya’dan gelen uçakların inişe geçmesi halinde ateş emri vereceğimizi bildirdik. Bunun üzerine uçaklar Malatya’ya geri döndü. Havaalanı içerisiyle kurduğumuz telefon trafiği sayesinde gruplardan kopup teslim olanlar oldu” dedi.
“BUNUN BİR FETÖ/PDY EYLEMİ OLDUĞUNU ANLADIM”
Bazı avukatların soruları üzerine Albay Yıldız, “MİT TIR’ları davasından tanıdığım Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun cezaevinde olmasına rağmen Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanı olarak görevlendirilmesi ve bazı komutanların dışarıda bırakılması nedeniyle bunun bir FETÖ/PDY eylemi olduğunu anladım” dedi.