TÜRKİYE PARTİSİ SEÇİM POLİTİKALARINDA DENİZLİ’Yİ MODEL ALDI!

“Denizli son zamanlardaki duruşuyla Türkiye fotoğrafını veriyor… Ekonomi politikalarımızın özünü Denizli oluşturuyor…” bu sözler kapılarını ilk kez Denizli’den DENİZLİHABER’e açan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’e ait.
/ DENİZLİHABER / 14 Aralık 2010 Salı, 18:05
SEÇİM ÜZERİNE TİTİZ ÇALIŞMA
Türkiye Partisi 6 ay sonra gerçekleştirilecek genel seçim öncesi çalışmalarına başladı. Partinin Genel Başkanı Abdüllatif Şener, seçim beyannamesi hazırlığının sürdüğünü dile getirdi. Partinin gireceği ilk genel seçimler olması nedeniyle Şener ve ekibinin önemsediği seçimlere yönelik titiz bir çalışma söz konusu.
İTTİFAKA YEŞİL IŞIK
Geçmişte doğrudan ya da dolaylı hem iktidar hem de muhalefet partilerinin seçimde ellerini kuvvetlendirmek adına ittifak yaptıklarına vurgu yapan Şener, kendilerinin de farklı kesimlerin desteğini alabilmek adına birçok isimle görüşme yaptıklarını ve görüşme halinde olduklarını dile getirdi. Şener ayrıca, bir siyasi parti ittifakı içinse, “Hiçbir formüle hayır, hiçbir formüle evet demiyoruz” diye konuştu.
DENİZLİ TÜRKİYE’NİN FOTOĞRAFINI VERİYOR
Denizli’nin ve Ege Bölgesi’nin geçmişten bu yana iktidarları belirlemiş bir coğrafi bölge olduğuna dikkat çeken Şener, son zamanlarda bu konudaki değişime dikkat çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Denizli’nin son dönemlerdeki profiline bakarak Türkiye’nin fotoğrafını çekmenin mümkün olduğuna değinen Şener, Denizli teşkilatının seçimde etkili olması beklentisinde. Bunun için de çabaladıklarını söylüyor.
EKONOMİ POLİTİKALARIMIZIN ÖZÜNDE DENİZLİ VAR
Üreten, ürettiğini dış ülkelerde pazarlayan, farklı ülkelerle rekabet eden, istihdam yaratan, katma değer oluşturan bir Türkiye planladıklarını, aslında bu özelliklerin hepsine Denizli’nin sahip olduğunu aktaran Şener, “Dolayısıyla ekonomi politikalarımızın özünde Denizli var” diye konuştu. Şener, Türkiye Partisi’nin ekonomi politikalarının temelinin ihracata ve üretime dayalı bir sanayileşmenin oluşturduğunu belirtti.
KÜRESEL EKONOMİYE HİZMET EDİYORLAR
Denizli için hayati önem taşıyan tekstile yönelik mevcut iktidarın herhangi bir destekleyici adım atmayışına yönelik sorumuzu da yanıtlayan Şener, iktidarın milli ekonomiden daha ziyade küresel ekonomiye yönelik adımlar attığına vurgu yaptı. Türkiye ile farklı dünya ülkeleri arasındaki rakamlardan örnekler veren Şener, tekstilin hızla dış pazarda rekabet gücünü kaybettiğine işaret etti.
İŞTE ABDÜLLATİF ŞENER RÖPORTAJI
SEÇİM BİLDİRGEMİZİ HAZIRLIYORUZ!
DENİZLİHABER-Seçmenlere ve örgütünüze mesajlarınızı merak ediyoruz? Nasıl bir seçim çalışması izleyecek Türkiye Partisi ve bu konuda iddiası nedir, merkez sağdaki yapılanmalara nasıl bakıyor?
ABDULLATİF ŞENER-“Seçimler siyasi partiler açısından dönüm noktalarıdır. Seçimlere yaklaştıkça tüm siyasi partiler klasik hazırlıklarını yaptıkları gibi ayrıca duruma göre siyasi gelişmelere göre halkın taleplerine göre seçim taktiklerini geliştirirler. Dolayısıyla seçimlere 6 ay kaldığını düşünecek olursak, genel hazırlıklarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bu hazırlıklar bir taraftan teşkilatlarımızı motive etmek ve seçim çalışmalarına yoğun bir şekilde katılımlarını sağlamak. Başta seçim beyannamesi olmak üzere bunun hazırlanması ve kamuoyuna takdimi ve tanıtım faaliyetlerinden ibaret. Bunun dışında seçimlere yönelik bazı özel girişimler her zaman ortaya çıkmakta”
“GEÇMİŞTE İTTİFAKLAR OLDU!”
“En önemli seçim taktiği olarak da seçim ittifakları gündeme gelir Türkiye’de. Yasal olarak seçim ittifakı yapmak mümkün değildir. Ancak fiilen ittifaklar oluşmaktadır. Geçmişteki tüm seçimlerde bazı partilerin bu ittifakları denedikleri görülmüştür. 1991 yılında benim ilk parlamentoya girdiğim seçimde de bir seçim ittifakı yapılmıştı ve ben bu seçim ittifakına girmiştim. 2007 seçimlerinde bile hem iktidar partisi hem de ana muhalefet partisi ittifak yapmıştı. İktidar partisi bazı sol isimleri listesine almak suretiyle ittifak kurmuştu. Ana muhalefet partisi de yıllardır sağ siyasette isim yapmış, mecliste görev üstlenmiş bazı isimleri listesine almak suretiyle ittifak yapmıştı”
“ÖNEMLİ İSİMLERLE GÖRÜŞÜYORUZ”
“Şimdi önümüzde bir seçim var. Bu seçimde de iktidar partisinde, muhalefet partilerinin de seçim taktikleri olacaktır. Bazı ittifak girişimleri de olacaktır. Elbette Türkiye Partisi olarak biz de önümüzdeki seçimlerde etkili, halkın talebini beklentisini karşılayacak ve sonuç alacak bir ittifakın nasıl ortaya çıkabileceği ile ilgili çalışmalarımız var. Çok sayıda siyasi kimlik ve kişilerle görüşüyoruz, değerlendirme yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla, vatandaşlarla, siyasette aktif olarak bulunan isimlerle ve kişilerle görüşmeler yapılmaktadır. Şu anda nasıl bir arayış olabileceğini, neyin olumlu ortaya çıkacağını test etmeye çalıyoruz. Bugünden bir ittifak kurar, bunu ilan eder, birlikte seçime gideceğiz derseniz zaten bu siyasetin karakterine uygun düşmez. Henüz erken. İttifaklara son nokta, aday listelerinin verilmesine yakın tarihlerde konur. Şimdi yapılacak bir birliktelik o güne kadar birileri tarafından bozulur. Ama etkili ve sonuç alabilecek bir birlikteliğe yönelik araştırmamız devam ediyor. Gerekli testleri yapıyoruz. Güven yoklamalarına devam ediyoruz”
“HİÇBİR FOÜRMÜLE HAYIR; HİÇBİR FORMÜLE DE EVET DEMİYORUZ!”
DENİZLİHABER-İttifak tanımı yaparken daha çok partinizin bünyesine farklı kesimlerden isimlerin
dahil olması şeklinde bir yoruma neden olacak bir açıklama yaptınız. Bu böylemi ya da iki siyasi farklı partiye yönelik bir açık ittifak mı var ve bu konuda kapınız açık mı?
ABDULLATİF ŞENER- “Şimdi hiçbir formüle hayır hiçbir formüle de evet demiyoruz. Önemli olan burada şudur. Toplumda karşılığı olabilecek ve etkisi olabilecek ve bir anlamı olacak”
“DENİZLİ TÜRKİYE FOTOĞRAFINI VERİYOR!
DENİZLİHABER- Denizli sizin için ne ifade ediyor?
ABDULLATİF ŞENER-“Denizli Ege Bölgesi’nin önemli bir kentidir ve aynı zamanda sonradan sanayileşen Anadolu Aslanları olarak nitelendirilen ülkemizin küresel rekabet gücünün test edileceği kentlerden biridir. Buna bağlı olarak göç alması nedeniyle de sosyal ortamının iyi izlenmesi düzgün bir kentleşmenin ve şehirleşmenin oluşturulması gereken illerimizden biridir. Belki de en önemlilerinden biridir. Bu bakımdan Denizli’deki siyasi görüntünün aslında Türkiye fotoğrafını da vereceğini söyleyebilirim. O bakımdan Ege Bölgesi açısından da önemi var Denizli’nin”
“TEŞKİLATIN SEÇİMDE ETKİLİ OLMASI ÇABASINDAYIZ”
“Yakın zamanlara kadar Türkiye’de Ege Bölgesi’nin eğilimi Türkiye’yi belirlerdi. Şu anda artık bunda bir kopma var. Ama uzun yıllar Demokrat Parti hareketinin ortaya çıkışı, siyasi partilerin hayatımıza girişi 60’lar 70’ler boyunca Ege Bölgesi iktidarı belirleyen, ana etkenlerden biriydi. O açıdan da Denizli’nin önemi vardır. Biz Denizli’deki teşkilatımızın elbette ki seçimlere etkili bir biçimde girmesini isteriz. Bunun için çalışıyoruz, bunun için çaba harcıyoruz.
“EKONOMİ POLİTİKALARIMIZIN ÖZÜNDE DENİZLİ VAR”
“Ama ekonomi politikalarımızın özünde bizim küresel rekabet gücünü arttırmak vardır. Eğer Türk ekonomisi var olacaksa, milli ekonomi var olacaksa, bu ülkede işsizlik sayısı düşecekse bunun tek bir yolu vardır. O da ekonominin rekabet edebilir olmasıdır. Türk ekonomisinin yaptığı ithalattan fazla ihracat yapabilmesidir. Üretebilmesidir, ürettiğini pazarlayabilmesidir, ürettiği malların dünyanın diğer köşelerinde yapılan üretimlere göre rekabet edebilir nitelikte olmasıdır. Bunları söylerken de ister istemez Denizli ekonomisini anlatmaya çalışıyoruz. Denizli de Anadolu aslanları olarak büyük bir atak yapmış, iyi bir girişimcisi olan belli sektörde Türkiye genelinde önemli mesafeler alan, ürettiği ürünleri dünyaya pazarlayan, bunun mücadelesini veren bir kentimizdir. Dolayısıyla bizim ekonomi politikalarımızın özünde Denizli var zaten. Denizli’nin rekabet gücü var. Bu nedenle hem seçim ortamı açısından hem seçim sonrası iktidar partisi olarak da Denizli özel bir yere sahiptir”
“İKTİDAR MİLLİ DEĞİL KÜRESEL EKONOMİYE HİZMET EDİYOR”
DENİZLİHABER-Özellikle mevcut iktidarın tekstile yönelik bir vurdumduymazlığı konuşuluyor, siz bu görüşe katılıyor musunuz? Tekstile yönelik sadece KDV indirimi dışında, Denizli’nin çokta bastırmış olmasına rağmen kent için herhangi bir şey yapılmadı. Belli bir sonuca ulaşılmadı. Mevcut iktidar Denizli gerçeğini görebiliyor mu? Ya da kasıtlı olarak bir görmezden gelme mi söz konusu?
ABDULLATİF ŞENER-Türkiye’de şu anda uygulanan politikalar küresel sermayenin ihtiyaçlarına uygun politikalardır. Dolayısıyla milli ekonominin ihtiyaçlarına uygun politikalar değildir. Türkiye ekonomisinin geleneksel sektörlerin rekabet gücünü azaltan, tahrip eden politikalardır. Geleneksel sektörler dediğimizde de tekstilin özel bir yeri var. Ama maalesef Türkiye’de tekstil sektörü hatta giyim sektörü sürekli kan kaybetmektedir.
“RAKAMLAR AÇIKÇA ORTADA”
“Rekabet gücü kaybolmaktadır ve Türkiye’de tekstil zordadır. Şimdi elektriği 9.5 sentten kullanacaksınız, nasıl rekabet edeceksiniz? Yani İran’da 4.5 sent elektriğin kilowatt saati. Birçok tekstilci söküyor makineleri götürüyor Mısır’a. Bizde de devlet ricali buradan sökülüp Mısır’a kurulan fabrikaların açılış törenlerine katılıyor. Doğalgaz Türkiye’de metreküpü 40 sent, sanayi açısından söylüyorum. İran’da, Mısır’da 1 sentin altında. Tüm bunlar üst üste geldiğinde diyoruz ki Türkiye’de istihdam yükleri çok fazla. Bir taraftan SSK primlerinin yüksekliği, bir taraftan ücretlerin üzerindeki yükseklik iş gücü maliyetlerini de artırıyor”
“TEKSTİL DIŞ PAZARDA REKABET GÜCÜNÜ KAYBEDİYOR”
“Elektrik, doğalgaz, vergiler, iş gücü maliyetleri üst üste geldiğinde tabi tekstilin rekabet gücünü de tahrip ediyorsunuz. Türkiye’de bu süreç yaşanıyor ve gittikçe ithal ve ithalat daha ucuz ve cazip hale geliyor. İhracat daha pahalı hale geliyor. Bizim geleneksek sektörlerimiz bir tarafta iç pazarda zorlanıyor bir taraftan da ihracat imkanları tıkanıyor. Dış pazarlarda rekabet gücünü kaybediyorlar”
“PAMUĞUN BAŞINA GELENLER ORTADA”
“Pamuğun başına gelen bir anlamda tekstilin içinde bulunduğu durumu da anlatıyor. Bu sene içerisinde Türkiye’de pamuk üretimi çok ciddi boyutlarda azaldı. Türkiye, Yunanistan’dan pamuk ithal eder hale gelmiştir. Hatta bir ara üretimden daha fazla ithalat yapan pamuk ithalatı yapan bir ülke haline gelmiştir. Ama özelikle Pakistan’da yaşanan doğal felaket dünya piyasalarında ortaya çıkan son durumla birlikte pamuk fiyatları birden artınca, geçen sene yok olan pamuk bu sene yine biraz ekilmeye başlamıştır. Çünkü fiyatların yükselmesi pamuğa yönelmeyi başlatmıştır. Ama yinede daha önceki yıllardaki üretim düzeyine gelmiş değil. Hala içerideki pamuk ihtiyacını ithalatla karşılayan bir ülke konumundayız”
“DEVLET NEREDE?”
“Devlet nerede dersek? Devlet ne geleneksel sanayiyi gözetiyor, kolluyor ne de bu geleneksel sanayinin milli ham maddesini nasıl karşılamasıyla ilgili bir politikaya sahip. Türkiye küresel ekonomi dalgalarına bırakılmıştır. Bu küresel dalgalar Türk ekonomisini tahrip ederken, başta başbakan ve ekonomiden sorumlu bakanı bunun bir kayıp olduğunu bile düşünmüyorlar”