DP’Lİ BAKIRSOY “AHMET UYANIK VARSA, BEN YOKUM”

Hafta sonu yapılan DP Kongresi’nde genel başkanlığı Namık Kemal Zeybek seçilirken, Genel İdare Kurulu başta olmak üzere organ seçimlerinde ortalık karıştı. Bir önceki dönemde Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık tarafından hazırlanan listeye itiraz eden partililer, salonu terk ederken, hafta başından bu yana birçok ilin DP’li Başkanları da bu durumu protesto ederek istifa etti. DP Denizli İl Başkanı Zafer Bakırsoy’a kongre sürecini ve yaşanan son gelişmeleri soran haber editörlerimizden Murat Acar, ummadığı bir durumla karşılaştı. Bakırsoy, Acar’a yakında istifa edebileceği söyleminde bulundu.

AKP’NİN OY ORANI YÜZDE 17 BENCE
Öncelikle altı adayın çıkmasını doğru bulmadığını kaydeden DP’li Bakırsoy, “Altı adayın çıkmasını doğru bulmuyorum. Bu bir yarış kongresi değil, barış kongresi olması gerekiyordu. İnsanlar AKP’ye oy vermek istemiyor. Ama karşılarında da oy atabilecekleri alternatif bir parti görmüyorlar ve yine gidip AKP’ye oy veriyorlar. Ben AKP’nin asıl oy oranının son aldığı yüzde 47 değil de, sadece yüzde 17 olduğunu düşünüyorum” dedi.

AHMET UYANIK, DEMOKRAT PARTİ’NİN ÖNDER SAV’I OLDU
Genel başkanlığa seçilen Namık Kemal Zeybek’in bir handikapı olduğunu ve organ listelerinde Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık’ı görevlendirdiğini söyleyen DP İl Başkanı Zafer Bakırsoy, “Ahmet Uyanık kendisine bırakılan bu önemli görevi kongrede kötüye kullandı. Parti içi hizipin iyice görünür hale geldiği, daha önceki dönemlerden hesap sorur hale gelen anlayışın hakim olduğu bir genel kurul listesi gördük. 50 kişi seçilecek ve genel kurul üyeliği yapabilecek en az 500 kişi var. Yapmaması gereken birçok kişi listede. DP’yi temsil etmeyi beceremeyecek kişiler seçiliyor. Bizim tepkimiz bunaydı. Ahmet Uyanık bunu yaptı. Tabiri caizse Ahmet Uyanık, Demokrat Parti’nin Önder Sav’ı oldu” dedi.

GENEL BAŞKAN DANIŞMANLIĞINI KABUL ETMEDİM, UYANIK VARSA YOKUM
Genel başkanla sıkıntılarının olmadığının altını çizen Bakırsoy, “Hatta bize onurlu bir görev de tebliğ etti ancak biz kabul etmedik. Bana genel başkan danışmanlığı teklifi geldi ama kabul etmedim” dedi. Ahmet Uyanık partinin ikinci adamı haline geldiğini ve istifa etmezse kendisinin partide göreve devam etmeyeceğine işaret eden DP’li Bakırsoy “Ben her yerde söylüyorum. Burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ahmet Uyanık orada kaldığı sürece biz bu partide aktif bir rol almayacağız. Açıksa söylemek gerekirse Ahmet Uyanık varsa, ben yokum. İstifa ederim” diye konuştu.

İŞTE DP İL BAŞKANI ZAFER BAKIRSOY’UN MURAT ACAR’A YANITLARI

Murat Acar: Kongre nasıl geçti. Altı adayın olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zafer Bakırsoy: Eski başbakanımız Tansu Çiller’in genel başkanlığa dönme talebine dair gayretler, Tansu Çiller beklentisi, parti tabanındaki Tansu Çiller davetleri, kongre öncesinde daha verimli çalışmamızı engelledi. Çiller, daha önce geleceğini ima etti. Geleceği mesajlarını verdi. Ama daha sonra sebebini hala öğrenemediğimiz bir nedenden dolayı gelme kararından vazgeçtiğini söyledi. Biz Denizli Teşkilatı olarak Tansu Çiller’in yanında olacağımızı deklare ettik. Bende zaman zaman il başkanı sıfatıyla kendisi ile görüştüm. Neticede gelmedi. Daha sonra büyük bir projemiz vardı. Sayın Cindoruk ve Sayın Demirel’in organize ettiği “Evimiz Türkiye” adı altında bir proje. Demokrat Parti çatısı altında bir bütünlük sağlama niyetiydi bu. Büyük ölçüde mesafede kat edilmişti. Ancak Sayın Cindoruk’un aday olmayışı bu projenin olurluğunu ortadan kaldırdı ve son iki üç gün kala Namık Kemal Zeybek adaylığını açıkladı. Biz Denizli Teşkilatı olarak bu süreçte Namık Kemal Zeybek’in genel başkanımız olması konusunda destek beyanatlarımızı verdik. Altı adayın çıkmasını doğru bulmuyorum. Bu bir yarış kongresi değil, barış kongresi olması gerekiyordu.

Murat Acar: Neden yarış değil de barış kongresi dediniz? Neyi kastediyorsunuz?

Zafer Bakırsoy : Niye öyle dedim. Çünkü bana göre, Türkiye kötü yönetiliyor, ülke siyasi, sosyal ve ekonomik manada gerçekten çok kötü yönetiliyor. Dolayısıyla ANAP’la birleşen DP, siyasetçi kaynağı, insan kaynağı en zengin olan parti. ANAP’ta yıllarca milletvekilliği, bakanlık yapmış, arkadaşlarımız var. Eski adıyla Doğruyol Partisi’nde de benzer görevleri almış ağabeylerimiz var. Ben istedim ki herkes taşın altına elini koysun. Herkes şahsi meselelerini ötelesin. Ya da üzerini kapasın. Aday olan arkadaşlarımıza da bunu anlattım. Herkesin karşısına öyle bir çıkalım ki, on tane genel başkan adayı, on tane başbakan olabilecek insan olsun. Tamamı bakanlık yapabilecek seviyede insanlar olsun. Milletimizi heyecanlandıralım. Ben gittiğimde görüyorum. Halkın tüm kesimleriyle diyalog içindeyim. 26 yıldır bu partinin tabanında siyaset yapıyorum. İnsanların AKP’den memnun olmadıklarını görüyorum. Ama öyle garip bir durum var ki. İnsanlar AKP’ye oy vermek istemiyor. Ama karşılarında da oy atabilecekleri alternatif bir parti görmüyorlar ve yine gidip AKP’ye oy veriyorlar. Ben AKP’nin asıl oy oranının son aldığı yüzde 47 değil de, sadece yüzde 17 olduğunu düşünüyorum.

Murat Acar: Burada DP’ye görev düşmüyor mu?

Zafer Bakırsoy: Bende bundan bahsediyorum. Burada bizim bir şeyler yapmamız lazımdı. İki Cumhurbaşkanı çıkarmış, üç dört tane Başbakan çıkarmış, bakan ve milletvekili sayısı o kadar çok ki sayısını hatırlamıyorum bile. Yapabileceği çok daha iyi şeyler varken, genel başkanımıza karşı bir eleştiri ya da tenkitim söz konusu değil ama fevkalade kötü bir genel kurul yaşadık. Sayın Namık Kemal Zeybek’in etrafında birleşebilseydik. Partiyi kendi çizgisine sokabilseydik, merkez sağ siyaset kültürünü dillendirebilen insanlarla birlikte yola çıksaydık, ben çok daha fazla destek alacağımızı düşünüyordum.

Murat Acar: Beklentileriniz olmadı ve parti organları listesini protesto ederek listeyi oylamadan salondan ayrıldınız. Orada ne oldu? Neye tepki verdiniz?

Zafer Bakırsoy: Bakın kongre gerçekten genel başkan anlamında iyi oldu. Ama genel kurul çok kötüydü. Tabi kongre şartları da şöyle oluyor bizde. Önce genel başkan sonra organlar seçiliyor. Biz genel başkanımızı seçtik. Büyük bir memnuniyetle ve isteyerek seçtik. Namık Kemal Zeybek’in bir handikapı oldu. Bizimde boşluğuma denk geldi ve organ seçimlerini Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık’a bıraktı. Ahmet Uyanık kendisine bırakılan bu önemli görevi kongrede kötüye kullandı. Parti içi hizipin iyice görünür hale geldiği, daha önceki dönemlerden hesap sorur hale gelen anlayışın hakim olduğu bir genel kurul listesi gördük. Biz Denizli delegasyonu olarak bu listeye oy vermeden çıktık. İlçe ve belediye başkanlarımızda büyük bir infial içindeydiler.

Murat Acar: Peki bundan sonraki süreç ne olacak?

Zafer Bakırsoy: Önümüzde genel seçimler var. Ben 26 yıldır bu parti için çalışıyorum. Bu partinin evladıyım. Partinin belki de ön kötü dönemi olan son üç yıldır da il başkanlığı yapıyorum. Dolayısıyla daha iyisini yapabilme imkanı varken, en kötüsünü yaptık. Tüm teşkilatlarda bizim gibi düşünüyor ve onlarda infial halinde. Bazı arkadaşlarımız istifa etti, bazıları edecek. Genel başkan ve genel başkan yardımcılarıyla görüşme halindeyiz. Denizli Teşkilatı olarak beklemeye devam ediyoruz. Yapılan hata düzelirse, DP için milletin desteğini kazanabilmek adına önemli bir iş olacak. Genel başkanımızla hiçbir sıkıntımız yok. Bu tepkimi çok iyi anlamış, bizi de kendisine çok iyi anlatmışlar. Bize onurlu bir görev de tebliğ etti ancak biz kabul etmedik.

Murat Acar: Yapılan bu hata düzeltilirse dediniz az önce. Hatayı biraz daha açar mısınız? Hata ile neyi kastediyorsunuz?

Zafer Bakırsoy: 50 kişi seçilecek ve genel kurul üyeliği yapabilecek en az 500 kişi var. Yapmaması gereken birçok kişi listede. DP’yi temsil etmeyi beceremeyecek kişiler seçiliyor. Bizim tepkimiz bunaydı. Ahmet Uyanık bunu yaptı. Tabiri caizse Ahmet Uyanık, Demokrat Parti’nin Önder Sav’ı oldu.

Murat Acar: Az önce bana görev teklif edildi genel başkanımız tarafından ama kabul etmedim dediniz. Neydi bu görev ve neden kabul etmediniz?

Zafer Bakırsoy: Bana genel başkan danışmanlığı teklifi geldi ama kabul etmedim. Neden etmediğime gelince, ben mevki makam uğruna siyaset yapan biri değilim. Bakın az önce de birkaç kez söyledim. 26 yıldır bu parti için çalışıyorum. Şimdiye kadar, belediye meclis üyeliğinden tutun da aklınıza gelen bir çok göreve gelebilirdim. Ama söylediğim gibi ben makam ve mevki peşinde değilim. Ben il başkanlığını da bir önceki genel başkanımızın emriyle kabul ettim.

Murat Acar: Açıklamalarınızda bir kırgınlık seziyorum. Hata düzeltilmezse ne yapacaksınız?

Zafer Bakırsoy: Ahmet Uyanık partinin ikinci adamı haline geldi. Ben her yerde söylüyorum. Burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ahmet Uyanık orada kaldığı sürece biz bu partide aktif bir rol almayacağız. Açıksa söylemek gerekirse Ahmet Uyanık varsa, ben yokum. İstifa ederim. Ahmet Uyanık’ın normal şartlarda istifa etmesi gerekir. İstifa ederse biz devam ederiz. Ama devam ederse kesinlikle ben yokum. Ama yine partiliyiz. Partinin evladıyız. DP adına siyaset yapmaya devam ederiz. Onurlu bir şekilde il başkanlığı yaptım. Çizgimi hiç bozmadım. Bu görevin bana verdiği sorumluluk gereği göreve devam etmemem gerekir. Tabanımla konuşacağım ve genel merkezin tavrına bakacağım. Beklemede ve karar verme aşamasındayım. Sıkıntı düzelirse, devam, yoksa gereğini yapacağım.

Murat Acar: DP’nin seçimlerdeki şansı sizce ne olur? Barajı geçer mi?

Zafer Bakırsoy: Genel Başkanımız hiçbir parti ile ittifaka gitmeyeceğini bir TV programında söylemiş. Ben DP’nin baraj problemi yaşayacağını sanmıyorum. DP seçmeni vefalıdır. İnatçı ve inançlıdır. Kongrede gerekenler yapılabilseydi. Eski görev almışlar, görev alsaydı. O listede açıkça söyleyeyim, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Hüsamettin Cindoruk, Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Mesut Yılmaz, Erkan Mumcu isimlerini kendilerini görebilseydi DP daha iyi yerlere gelirdi. Çıkabilecek en iyi liste olurdu ve en ufak bir baraj problemini boş verin, çok daha iyi yerlere gelebilirdi bu parti.

Murat Acar: Sizin bir beklentiniz var mı? Söylediğiniz hata düzeltilir, gereken yapılır ve size vekillik için görev tebliğ edilirse ne yaparsınız?

Zafer Bakırsoy: Ben taban ne istediyse onu yaptım. Taban ne derse o. Eğer benim vekil adaylığını hak ettiğim ve aday olabileceğim şeklinde bir durum ortaya çıkarsa, ve adaylık teklifinde bulunulursa kabul ederim. Ama bakarım, bana ilgi alaka destek nasıl ona göre hareket ederim. Görevden kaçmam.